Rahim Kanseri (Endometrium)
Rahim kanseri diğer isimleriyle endometrium kanseri, uterus kanseri veya endometrial kanser kadınlarda en sık görülen kanserlerde biridir. Erken teşhis edildiğinde ameliyat ile tamamen tedavi edilmesi mümkündür. Gelişmiş ülkelerde karşılaşılan jinekolojik kanserler arasında rahim kanseri ilk sıralardadır. Dünyada bir yılda 290 000 kadına rahim kanseri teşhisi konulduğu, görülme sıklığı 12.9/100 000 iken ölüm oranının 1.7-2.4/100 000 olduğu bilinmektedir. Rahimdeki sağlıklı hücreler kontrollü bir şekilde büyür, bölünür ve ölür. Rahmin iç dokusu olan endometriumda yer alan hücreler genetik mutasyona uğrayıp kontrolsüz bir biçimde çoğalmaya başlar ise rahim kanseri yani endometrium kanseri gelişir. Rahim (endometrium) kanseri hakkında daha fazla bilgi almak için yazının devamını okuyabilir, sorularınız sormak ve danışmak için Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu ile iletişime geçebilirsiniz.
Rahim (Endometrium) Kanseri Nedir?
Endometrium tabakası gebelikte kalınlaşan bir yapıya sahip olup rahmin iç yüzeyini kaplayan dokudur. Rahmin kalınlaşmasının sebebi eğer yumurta hücresi döllendiyse, döllenen hücrenin rahme yerleşmesini ve tutunmasını sağlamaktır. Rahim kanserinin meydana geldiği durumda ise endometrium hücreleri durmadan çoğalır ve tümörlü dokuları oluşturur. Kötü huylu tümörlü dokular kadın üreme sistemindeki diğer organlara sıçrayabilir. Rahim kanserinde, karşılanmamış östrojen hormonu, riski arttırmaktadır. Bunların yanı sıra dolaylı olarak; obeziteye, hipertansiyona, diyabete, ve hormonal etkilere bağlı olarak rahim kanseri ortaya çıkabilir.
Rahim Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Rahim (endometrium) kanserinin bilinen ilk belirtisi lekelenme tarzında dahi olabilen kanlı, kokulu veya koyu renkli aşırı miktarda gelen vajinal akıntılar ve lekelenme benzeri düzensiz ara kanamalardır. İlerleyen dönemlerde bahsedilenlerin yanı sıra karşılaşılan şikayetler;
- Menopoz sonrası kanamalar
- Karında ağrı
- Pelvik ağrı
- Azalan idrar ve kandaki üre miktarında artış
- Kiloda azalma
- Uzun süren adet kanamaları
- Cinsel ilişki sırasında kanamalar
Rahim Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?
Rahim kanserinin riskini arttıran üç temel sebep vardır: Dışarıdan verilen östrojenler, içeriden kaynaklanan östrojen fazlalığı ve herediter yani kalıtsal sebebpler.
Yumurtalıklardan salgılanan iki ana eşey hormonu olan östrojen ve progesteronun, sağlıklı bir kadın üreme sistemi için dengede olması gerekir. Eğer östrojen seviyesi normal düzeyine göre fazla bir artış sergilerse kadında rahim kanseri görülme ihtimalinde artış olduğu bilinmektedir. Östrojen seviyesini artıran faktörler:
Adet (menstrüasyon) süresinin uzun olması: Kadının regl görmeye 12 yaşından önce başladığı ve menopoza geç girdiği durumlarda endometrium östrojene daha uzun süre maruz kaldığı için rahim kanseri riskini artırabilir.
Hiç hamile kalmamış olmak: Hamilelik döneminde hem progesteron hem de östrojen seviyesi artarken, artan progesteron östrojen dengesini kurmaya yetebilir. Hiç gebelik yaşanmadıysa progesteron miktarında artış gözlemlenmediği için östrojen seviyesini kompanse etmek zorlaşabilir.
Düzensiz ovulasyon: Ovulasyonda östrojen tarafından düzenlenen aylık döngüler aracılığıyla yumurta overlerden atılır. Ovulasyonun düzenli gerçekleşmediği veya hiç olmadığı durumlarda kişi östrojene daha fazla maruz kaldığı için düzensiz ovulasyon risk faktörleri arasında yer alır. Bu düzensizliğin sebepleri; polikistik over sendromu veya obezite olabilir.
Yağlı beslenme ve obezite: Östrojen overler ve yağ dokusundan salgılanır. Yağlı beslenme ve obezitede fazla miktardaki yağ dokusundan dolayı vücuttaki östrojen seviyesi yükselir. Bu durum da obezite sorunu olan kadınları riskli gruba sokabilir.
Diyabet: Obezite ve diyabet genellikle bir arada görüldüğü için diyabet de riskli faktörlerden biridir.
Östrojen replasman tedavisi: Menopoz sonrası uygulanan östrojen replasman tedavisi vücuttaki östrojen seviyesini artırarak endometrium büyümesini etkinleştirir. Östrojen progesteron dengesinin bozulmaması için ikisin birlikte hastaya verilmesi gerekmektedir. Bu şekilde rahim kanseri riski azaltılabilir.
Yaş: İlerleyen yaşlarda (ortalama 55 yaş sonrası) endometrium kanseri daha sık görülebilmektedir.
Over Tümörleri: Overlerdeki bazı tümörler de östrojen salgılar.
Meme veya over kanseri hikayesi: Öncesinde meme kanserini geçirip tedavide tamoksifen kullanan kadınlarda rahim kanseri 500’de 1 oranla karşılaşılır. Bunun sebebi tamoksifenin östrojen benzeri görev yaparak endometriumun kalınlaşmasına neden olmasıdır.
Herediter Nonpolipozis Colorektal Cancer (HNPCC): Kalıtsal bir hastalık olan HNPCC, DNA tamirini sağlayan gende bozukluğa yol açar. HNPCC olan kişilerde kolon ve rahim kanseri görülme ihtimali yüksektir.
Yukarıda bahsedilen risk faktörlerinden birini veya birden fazlasını taşıyor olmanız rahim kanseri olacağınız anlamına gelmemekle birlikte belirti ve şikayetlere karşı temkinli olmanızı gerektirir.
Rahim Kanseri Tanısı Nasıl Konur?
Öncelikle hasta hikayesini ve şikayetlerini anlatır ve fizik/ pelvik muayenesi uzman doktor tarafından gerçekleştirilir. Ardından transvajinal ultrasonografi ile endometrium dokusunun ne kadar kalın olduğuna bakılır ve yapısındaki anormallik olup olmadığı değerlendirilir. Kesin bir tanıya ulaşabilmek için endometriumdan örnek alınarak biyopsi ofis şartlarında gerçekleştirilebilir. Bazı durumlarda küretaj ve dilatasyon ile ameliyathane şartlarında daha büyük bir doku alınır ve patolojik değerlendirmeye gönderilir. Bu dokuların incelenmesi sonucunda rahim kanseri teşhisi konulduğu takdirde hasta jinekolog onkoloğa sevk edilir. Tomografi, MRI veya PET yardımıyla kötü huylu tümörlerin ne kadar yayıldığı değerlendirilip, hastalığın hangi evrede olduğu tespit edilebilir.
Rahim Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tedavi yöntemine karar verilmesi için hastanın endometrium kanserinin hangi evresinde olduğu, yaşı, genel sağlık durumu, tedavi yönteminin kişinin doğurganlığı üzerindeki etkisi dikkate alınır ve en uygun tedavi yöntemine başvurulur.
Cerrahi Tedavi
En sık tercih edilen tedavi yöntemlerinden biri olan cerrahi tedavide bir diğer ismiyle histerektomide uterus, overler ve tüpler vücuttan çıkarılır. Bölgedeki lenf nodları ve tümörlü bölge çevresindeki dokular çıkarılarak rahim kanserinin ne kadar ilerlediği tespit edilir. Hastaya uygulanan ilk cerrahi tedavi çok önemli olup bir jinekolog onkolog tarafından işlemin yürütülmelidir. Günümüzde rahim kanseri ameliyatlarının çoğu, laparoskopi yani kapalı ameliyatla yapılır. Son yıllarda, pelvik ve paraaortik tüm lenf nodlarının çıkarılması yerine, tümörün döküldüğü ilk lenf bezlerinin çıkarılması işlemi uygulanmaktadır. Buna Sentinel Lenf Nodu Biyopsisi denilmektedir. Bu yöntemle, onkolojik sonuçlar daha iyi olup, ameliyata bağlı yan etkiler daha az olmaktadır.
Radyoterapi
Ameliyat sonrası gelen patoloji raporuna göre, hastalığın tekrar etme riskini azaltmak için bazı durumlarda radyoterapi önerilebilir.
Hormon Tedavisi
Tümör başka bölgelere yayıldıysa hastaya yüksek dozda progesteron hormonu verilir. Bu hormon tümörün büyümesini ve yayılmasını engeller.
Kemoterapi
Kanserli hücreleri öldürmek amacıyla uygulanan ve genellikle kombinasyonlar halinde verilen ilaç tedavisi kemoterapi olarak adlandırılır. Ameliyat sonrası çıkarılmış olan lenf nodlarına yayılım saptanması halinde veya ileri evre endometrium kanseri tanısı konulması halinde, kemoterapi önerilebilir.
Bahsedilen tedaviler sonrasında hasta rutin kontrolleri gitmeli ve durumu takip edilmelidir. Rahim (endometrium) kanseri hakkında daha fazla bilgi almak için Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu ile iletişime geçebilirsiniz.